27 Ağustos 2007 Pazartesi

KOÇTAŞ

Tüm olay, ev sahibimin KOÇTAŞ denen lanet firmadan bir mutfak almasıyla başladı ve yaklaşık 1 ay boyunca benim hayatımı kararttı.

6. Temmuz’da taşındığım evimde doğal olarak bir temizlik yaptırdım ve daha birinci gunden mutfak tezgahım fitili atmak ve fitil yivinden su almak suretiyle tezgah şişti. Alt dolaplardan birinin kapısını açtığım anda da laminatı kalktı. Ben de ev sahibime haber verdim. Sevgili ev sahibim, 31. Temmuz tarihinde Koçtaş’a giderek tezgahımın değiştirilmesi için başvuruda bulundu.
31.Temmuz.2007
Zırrrrr!!! Zırrr!!!
Gokce: Alo
Ev sahibim: Gokce’cim musait misin? Ben KOÇTAŞ’dayım. Tezgahına bakmaya gelecekler, randevu için seninle goruşmeleri gerekiyor. Goruşebilir misin?
G: Tabii Esma Teyze, goruşeyim…
XX: Alo iyi gunler ben Ahmet XX, Montaj bolumu sorumlusuyum. Ne zaman gelelim hanfendi? Hafta içi bana bir gun ve saat verir misiniz?
G: Yarın saat 16:00’dan sonra evde olurum. Ama mutlaka 16.00’dan sonra gelmeliler. Sakın bu konuda bir problem yaşamayalım, lutfen.
XX: Tabi Gokce Hanım, biz bu konularda çoooook titiziz(YALAN1) Cep numaranız?
G: 0533…
-------------------------
Bu konusmanın uzerine ben de müdürümden izin aldım…..
------------------------
1.Agustos 2007 gunu saat 13:30’da toplantıdayım ve telefonun çalmaya başladı:
G: Alo
Y: Hanfendi iyi günler, biz Goçtaş’tan geliyoruz ama evde yoksunuz!!!(Sinirli bir ses)
G. Beyefendi sizin randevunuz saat 16:00’dan sonra. Neden erken geldiniz?
Y: OOOO hanfendi, burası Istanbul, ancak bu saatte bakabiliriz.
G:Olmaz öyle şey, lutfen saat 16’dan sonra gelin.
Ben tabi yurdum insanın huyuna suyuna hepiniz gibi alışkın olduğumdan dolayı, Koçtaşı’ı arayarak işimi sağlama aldım. Aslında sağlama aldım sanıyordum.
Neyse efendim, işten erken çıkmalar, evde beklemeler… Koçtaş ile telefon goruşmeleri…..
G: Alo montaj bolumunden Ahmet XX lutfen?
Santral: Ahmet XX yoklar efendm, ben size muftak bolumu sorumlusu Sedef Hanım’a bağliiiim.
Sedef: Alo
G: Sedef Hanım iyi gunler, mutfak tezgahımdaki problem için aramıştım..(Hikayeyi anlatmalar…)
Sedef: AAA, Cok özür dileriz Gokce Hanım, ben telefonunuzu aliim, size 10 dak sonra döniim.
G: Teşekkürler
Bu yukarıdaki diyalogu saat 20:00’a kadar 5-6 kez yaşadım ve tabi her seferinde konuşmalar daha bir sertleşti.
Koçtaş Montaj ekibi saat 21:30’da gelebildi ve mutfağa bakıp ‘AAA evet, değişmesi gerekiyor’ dediler. Meğer bu gelen ekip sadece kontrolormüş ve sadece bir form doldurarak durumu raporluyorlarmış. İşin acısı benim çilem daha yeni başlıyormuş.
Montaj ekibi ile randevulaşma konuşması:
Salih -Gokce Hanım, tezgah değişimi icin hangi gun musaitsiniz?
G-Cumartesi çalışıyor musunuz?
Salih: Pazar hariç hergun efendim(YALAN2. Bu, gozumun icine baka baka)
G: 18. Agustos gunu olsun, kaçta geleceksiniz?
Salih: Saat veremiyoruz hanfendi, gun icinde programlarına gore(!!!) size de ugrayacaklar.
G: Beyefendi, bana ozurlu tezgahınız değiştirmeniz için butun bir gun evde oturmamı mı soyluyorsunuz?
Salih: Maalesef Gokce Hanım.
G: Bari sabah veya akşam dilimi diye bir bilgi verin.
Salih: O zaman biz size 17. Agustos gunu arayıp yaklaşık birşeyler soyleyelim. Bugun size cok madur ettik cünkü. Cep telefonu kaçtı???
G: 533……. Aaa bi saniye Salih Bey, ben de sizin cebinizi alayım, ne olur ne olmaz.
Salih: 53………..
Ve gittileeer…
17. Agustos gunu beni arayan soran tabiki olmadı, ben akşam üzeri bir saatte Salih Bey’I aradım, bana gayet nazik bir sesle, ertesi sabah Koçtaş’dan beni arayarak saat bildireceklerini soyledi. İşlerinin yogunluğundan beni arayamadığını anlattı. Haa bi de herhangi bir sorun olursa beni aramak icin cep numaramı istedi. 533………
18. Agustos sabahı saat 13:00 ‘de uyandım ve Koçtaş’ın beni aramadığını gorunce delirdim. Hemen telefona sarılmalar:
Ömür: İyi günler, ben Ömür. Nasıl yardımcı olabilirim?
Gökçe: İyi gunler, mutfak tezgahım değişecekti, dun veya bugun sabah beni aramanız gerekiyordu.
Ö: Tezgahınızla ilgili konu nedir Gokce Hanım?
Gökçe: Tezgahım ………….(hikayeyi anlatmalar). Omur Hanım, bakın ben bu hkayeyi yaklaşık 20 kere anlattım, konu ile ilgili form sizin elemanlarınızca dolduruldu. Lütfen bu son olsun.
Ö: Tabi Gökçe Hanım, ben kessin çözeceğim. Ben size 2 dakika sonra arayacağım. Telefon neydi?
G: 0533……………..
Hakikatli kızmış, gerçekten de 2 dakika sonra aradı. Bana ‘taşeron firmanın Cumartesi çalışmadığını, montajın bugün yapılamacağını söyledi.’
Tahmin edersiniz ki benim çivim çıktı.
‘Ömür Hanım, bu ne demek? Ben sizi aramasam, bana bugün montaj olmayacağını bile haber vermeyeceksiniz? Bu artık ne tür bir terbiyesizlik? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz da beni bütün gün evde oturtmaya kalkıyorsunuz? Ben daha kaç gun izin alacağım? Montaj ekibiniz hangi günlerde montajın yapılacağını bilemeyecek kadar zavallı durumda. Bu nasıl bir sistemsizlik, ne münasebet beni madur edersiniz!!!’ şeklinde devam eden bir konuşmayı yaptım. Bu konuşma, bundan sonrakilerle kıyaslanırsa en yumuşak konuşma idi.
Ömür Hanım beni aradı, Pazartesi sabah erkenden beni arayacaklarını soyledi…….Pazartesi sabah kalkar kalkmaz, Koçtaş’dan Ömür Hanım’I aradım.
G: Ömür Hanım gunaydın.
Ö: Günaydın. Gökçe Hanım 10 dakika sonra size taşeron firmamızdan arayacaklar.
G: Peki……
--------
30 dak sonra:
YY: Hayırlı gunler. Bozkurt Mobilya’dan Gülten(Ama kendi adını da insane yanlış telafuz etmez ya!!! Kadın, Gulteen'in 'e’sini ince ve uzun soyluyor)
G: İyi günler Gülten Hanım
Gülten: Hayırlı günler (Beni düzeltti aklınca)
G. Benim mutfak tezgahım……. (hikayeyi anlatmalar)
Gülten: Anlıyorum Gökçe Hanım, ben Koçtaş’tan arıza formunu isteyeyim. Bir de adres alayım.
G: Neee? Daha arıza formum size ulaşmadı mı!!!!
Gülten: Hayır Gökçe Hanım, biz sizin olayınızı Cumartesi gunu öğrendik. Cumartesi gunu Koçtaş’tan Ömür Hanım, bizim patronu cebinden aramış ama biz Cumartesi çalışmıyoruzki.
Bu cevap uzerine kan beynime sicradi. Hemen Koçtaş’I aradım ama Ömür Hanım’ın vardiyası bitmiş. Onun yerine Sedat Bey telefona çıktı.
G: Sedat bey beni bir mutfak tezgahını yanlış monte ederek mahvettiniz. Sayenizde hayatım kalitesizleşti. Bu kadar kötü bir organizasyonu kurmak büyük bir beceri.
S: Pardon ne oldu Gökçe Hanım, ben size yardımcı oliim.
G: Sizin bana yardımcı olamayacağınız aşikar ama ben yine de hikayeyi size anlatayım. Mutfak tezgahım……..(hikayeyi anlatmalar)
Sonuç olarak bugün 3. Gun ve ben 1 aydır 3. kez evde bekliyorum. Bugün bu işi çözmeniz lazım anlıyor musunuz?
S: Anlıyorum…
G: Bakın Sedat Bey, bu adamlarla konusun, beni taşeronunuzla muhatap etmeyin. Mutlaka gelecek o tezgah bugün.
S. Tabi Gökçe Hanım..
G: Bakın vaktim olsa, Koçtaş’la uğraşıp şu yaşadığım sinir harbini mahkemelerde burunlarından fitil fitil getireceğim ama vaktim yok. Bu derece kızgınım. Eğer siz çözemeyecekseniz, beni delirtmeden başkası ile görüşmemi sağlayın. Ben hayatımda hiçbir kurumsal şirketle böyle bir ticari ilişki yürütmedim. Ama artık sabrım taştı.
S: Ben sizi 2 dakika sonra arayacağım. Telefon neydi?
G: (Artıııııık ciledeeeen cıkmaaaa vaktiiiiii) Aarkadaşım ne telefonu istiyorsun!!!! Benim telefon numaram şu anda tüm Koçtaş personelinde var. Her arayan numaramı isteyip hiçbir işimi çözmeyerek nazikçe başından savıyor.
S: Hah buradaymış telefon numaranız, hemen arıyorum efendim.
G: Bakın montaj formu daha once gitmemiş. Tedbirinizi alın ve taşeronunuzun geçikmesini önleyin. Benim başka vaktim yok.
S: Anladım efendim. Hemen efendim.
----------------
Zııııııırrrr!!!
G: Alo
Gülten: Hayırlı günler(Yine o mevlut okuma sesiyle)
G: İyi günler
Gülten: Hayırlı günler Gökçe Hanım(Düzeltme). Bizi Koçtaş’tan aradılar ama bizim bugün karşıya sevkiyatımız yok.
G: E napiim Gülten Hanım, o zaman bugüne bir sevkiyat koyacaksınız. Beni ne ilgilendirir sizin sevkiyat planınız!! Ben özürlü malınızı bugün düzeltmenizi bekliyorum.
Gulten: Ben adresi aliim de!?!?!
G: Gülten Hanım, o tezgah bugün gelecek anladınız mı? Benimle muhatap olmayın lütfen, Koçtaş’I arayın onlarla muhata olun.
Gülten: Tamam Gökçe Hanım. Allah’ın hayrı üzerinize olsun. Hayırlı günler..
Benim saçlar diken diken!!!!
Neyse, 5-6 telefon görüşmesi sonucunda elde var sıfır!!! Pazartesi günü de tezgah gelmedi.
Salı sabahı, bomba bir telefon görüşmesi(Koçtaş’I aradım):
Sedat: Alo
G: Sedat Bey iyi günler
S: AA iyi günler Gökçe Hanım
G: Sedat Bey bugün müsaitseniz izin alabilir misiniz?
S: Hayırdır Gökçe Hanım?
G: Ya benim tezgah dün de gelmedi, o yüzden bugün birinin evde beklemesi lazım. Ben artık izin alamam. O nedenle siz yerime izin alıp, benim evde akşama kadar tezgahı bekleyeceksiniz.
S:……………….
G: Sedat Bey, KOÇTAŞ demek sanırım Kalitesiz Organizasyon Çalışmaz gibi birşey. Tüm kalitesizliğinizi hayatıma yansıttınız, çok teşekkür ederim. Lütfen tezgahı bugün getirin ve benim hayatımdan çıkın gidim. Ben sizden kurtulayım, siz de benden. Siz yapamayacaksanız ben artık genel müdürünüzü arayıp , onun izin alıp, benim evde beklemesini isteyeceğim. Koskoca organizasyonu yönetme derdi olmadığına gore, bir sürü boş vakti vardır diye düşünüyorum!!!
S: Bana 2 dakika verin…
G: AAA cep numaramı istemeyecek misiniz?
S: Yok Gökçe Hanım, sizi burada gerçekten herkes tanıdı. Çok sansızlık oldu sizin işiniz. Çok özür dilerim. Ben akşam kendi elemanlarımı göndereceğim.
---------
Zırrr Zırrrr(Saat 11:00)
Gülten: Hayırlı günler
G: İyi günler Gülten Hanım
Gülten: Hayırlı günler!!!!(Yine bi düzeltme)
G: (Ve benim başka bir çıldırma anım) Gülten Hanım, BEN SIZE IYI GUNLER DIYORSAM SIZ DE BANA IYI GUNLER DILEYECEKSINIZ!!! BEN SIZIN MUSTERINIZIM veBEN NASIL ISTERSEM BU KONUŞMALAR ÖYLE OLACAK: BANA SIYASI DURUSUNUZU BELIRTECEK DUZELTMELER YAPMAYIN SAKIN BIR DAHA!!! Ayrıca ne hayırı!!! Sizinki sadece laf. Bu kadar hatadan sonra nasıl hala beni arayabiliyorsunuz!!
Gülten: Şey!!!!(Ses artık iyice küçülmüş, zayıflamış) Bizim lastiğimiz patladı.
G: EEEEEE!!! Arabamı mı isteyeceksiniz?
Gülten: Yok da, sevkiyatı bugün yetiştiremeyebiliriz.
G: Ne MUNASEBEEEEEET!!! Bana ne!!! Derdiniz Koçtaş’a anlatın, sakın beni aramayın!!!
Gülten: İyi günler Gökçe Hanım(Haaaaah şöyleee)
-------------------
Zııırrr Zııırrrr!!
Gülten: İyi günler Gökçe Hanım
G: İyi günler(Bak öğrendi ‘iyi günler’ demeyi)
Gülten:………………(Düzeltemiyooor beni)
G: Buyrun?
Gülten:Tamam biz saat 18:00’da tezgahı hazır edeceğiz.
G: Teşekkürler
--------------
Saat 18:00, Inanamıyorum!!! Tezgah gelmiş . ‘Oleeeey’ der-ken usta lavabonun altındaki plastik parçayı kırdı. Bozkurt mobilyayı arıyorum ki yarın sabah bu kırılan malzemeyi tamir etmek için ustanın gelmesini isteyeceğim. Gülten’le günlük kavgamızı ettikten sonra şirket sahibi beni aradı. Kendisi ‘Yıldırım Bozkurt’ : ‘Hanfendi Alllaaah olsanız ben o işi yarın yapamam!!!!’
Haydaaa….Nasıl yani...
Tekrar Koçtaş’I aramalar. Bu sefer Hakan Bey, hiç daha once konuşmamışız ama adam beni biliyor:
G: İyi günler ben Gökçe Kandemir
H: Hah , tezgahınız oldu mu Gökçe Hanım?
G: Hayır olmadı. Lavabomun alt parcası kırıldı!!! Buraya gönderdiğiniz firma da yarın yapamam diyor. Napcam ben? Beni bu adamlarla neden muhatap ediyorsunuz?Ben hayatta gidip Bozkurt Mobilya’dan birşey almam. Ama niyeyse hayatımı karartıyorlar. Bu montajı siz yaptınız, tadilatı neden siz yapmıyorsunuz?!?!?!?!(Avaz avaz)
H. Tamam Gökçe Hanım, ben Genel Müdür yardımcımızla görüşeceğim.
----------------
Zııırrr Zııııırrrr
OSMAN: Gökçe Hanım ben vardiya amiri Osman XXX
G: İyi akşamlar, bi sizinle tanışmamıştım. Beni KOÇTAŞ ailesinin bir ferdi yaptığınız için çok teşekkür ederim!!!
OSMAN: Durumu şimdi öğrendim, hemen bir araba ile bizzat ben kendim geliyorum. Mutfagınız bu akşam tamam olacak.
Ve geldiler ve yaptılar ve sonunda hayatımdan çıkıp gittiler. Aynı Aziz Nesin kitaplarındaki bir hikaye gibi. Ama malesef ben bizzat yasadım bu olayı. :(

205 yorum:

«En Eski   ‹Eski   201 – 205 / 205
Unknown dedi ki...

Koctas'tan hazir mutfak ve iki tane boy dolabi satin aldim..10 gun sonraya montaj tarihi verdiler.Montaj icin kamyon geldiginde boy dolaplarinin yerinde yeller esiyordu.Montaj elemanina faturalarimi gosterince Kartal magazasini aradi..Mallarin dogru getirilmedigini soyledi..Karsidaki kadinin cevabi 'n'apayim?' oldu..Ben ona ne yapmasi gerektigini anladigi dilde anlatinca ilgilenmeye karar verdi..Ancak ilgisi sadece 'ozur dilerim,biz de istemiyoruz bu durumlari' demekle sinirli kaldi..Parasini pesin alip sattiklari mal aslinda ellerinde yokmus ,ama bunu 10 gun anlamamislar..Nakliye gunu gelince farketmisler! Mal hic bir yerde olmadigi icin mecburen fabrikaya siparis edilip orada uretildikten sonra bana gonderilecek..Yani zaman konusunda onlar bil;e bir sey bilmiyorlar..SAKIN AMA SAKIN KOCTAS'tan ALISVERIS YAPMAYIN..AYNI FIYATLARA BAUHAUS COK DAHA CIDDI HIZMET VERIYOR.
TUKODER'e basvurumu ve sonuclarini ilk firsatta anlatacagim

Adsız dedi ki...

kim ne derse desin bu mağazalar günlük 100 bin tl ciro yapan mağazalar ve müşteri sayılarıda günlük 6000 civarı .. 6000 kişiden 100 ü bile kötü dese 5900 ü memnun kalabiliyo olan o 100 kşiye olyo ve inanıın idareciler bunu takmıyo bile

Adsız dedi ki...

bende geçen sene parke döşetme gafletinde bulundum. parke döşemeye gelen ekip parkeleri doğradı gitti.o kadar fire verdiki
40 m2 yere neredeyse 55 m2 parke aldık.gelen ekibinde tavrı hiç koçtaşa yakışmayan şekildeydi.
ama kimi kime şikayet edeceksin.mahalle deki esnafa yaptırayım diyorsun pişman oluyorsun koskoca kurumsal firma koçtaş a yaptırayım diyorsun pişman oluyorsun.paranla rezil oluyorsun.

OSMAND. dedi ki...

VALLA GOKCE ,
SU KATIKSIZ MANYAKSIN....
BANA BUNLARI TELDE ANLATTIGIN GUNLERI HATIRLADIM...,
USENMEDEN BURAYA YAZMISSIN
BIRDE KOCTAS SENIN AVUKAT OLDUGUNU BILSE IDI :))))

KOCTASTAN BISI BAKCAKTIM AHANDA SEN CIKTIN ŞOK OLDUM :))

OHA DIYORUM KAC SENE SONRA BURDA KARSIMA CIKTIN YA NE DIIM :)

SEVGILER

mavi dedi ki...

Bravo Gökçe Hanım,

Yaşadıklarınızı bir bir yazmışsınız.Hiçbir yerinde falso yok.
Anlayamadığım şey; biz paramızla neden rezil oluyoruz?
Hele bir de İzmir MAvişehir'de bir KOÇTAŞ var!Mağaza görevlilerine soru sormak yasak herhalde,bilemedik sorduk biz!Dayak yicemizi hissedip sonra kaçarcasına çıktık.
Ve o gün bugün asla girmiyorum oraya.Güzel çiçekler satıyorlar,arkadaşım da ısrar ediyor ama resmen tırsıyorum.

NOT:Belki şimdi görevliler değişmiştir bilmiyorum.1 yıl önceydi bu ...

Size tekrar geçmiş olsun Gökçe Hanım

«En Eski ‹Eski   201 – 205 / 205   Yeni› En yeni»