1 Mayıs 2007 Salı

Erdal İnönü'den 4 anı

Can Dündar'ın programını izlemeyenler için Erdal İnönü'nün anılarını aktarmak istiyorum. İnönü tartışmanın ilk turunda mevcut süreçle ilgili görüşlerini özetledikten sonra, Can Dündar'ın Türkiye'de demokrasi ve niye bu krizlere girdiğimiz komnusundaki sorusuna, Dışişleri Bakanıyken 4 büyükelçiyle yaşadığı 4 diyaloğu aktararak cevap verdi.

1. Amerikan - Daha yeni bakan olmuş Erdal İnönü, Amerikan Büyükelçisiyle biraraya gelmişler, laf askeri darbelere gelmiş. İnönü uzun uzun anlatmış, artık beyaz bir sayfa açıldığını, demokrasiye toplumun inandığını, bundan sonra bu tür müdahaleler olmayacağını, herşeyin siyaset içinde cözüleceğini..... Bu uzun konuşmalardan sonra b.elçi teşekkür etmiş, ve giderken "acaba" demiş "Türk halkının uzlaşmayı bilmemesinden mi, hep sadece kendi dediğini kabul ettirmek için uğraşmasından mı?, sürekli asker Türkiye'de müdahale etmek zorunda kalıyor???"

2. Arjantin - Bu sefer Erdal İnönü Büyükelçiye sormuş , niye sizde sürekli asker müdahale ediyor? Niye siyaset islemiyor? B.elçi şöyle cevap vermiş: "Seçimler olur, bir parti seçilir, iktidara gelir, halk mutlu, sokaklarda gösteriler, dans edenler.... iktidar partisi mutlu, hedefler, ümitler....sonra ekonomi iyi gitmediği için mutlaka sorunlar çıkıyor, muhalefet bastırıyor, iktidar tecrübesiz, daha ne olduğunu anlamadan, halk sokaklara dökülüyor, işşizlik, pahalılık derken, basın yazmaya başlıyor 'bunlar yine beceremeyecek, asker uyuma!' diye, sonra asker müdahale ediyor"

3. Lübnan - Lübnan Büyükelçisi İnönü'nüyle sohbet ederken, babasını tanıdığını söylemiş ve babasıyla yaşadıkları bir diyaloğu anlatmış. İsmet İnönü adama sormuş, "Nasıl sizin orada durumlar?" demiş. O da uzun uzun anlatmış, ne kadar iyi olduğunu. Ekonomi iyi, halk mutlu, kültürel zenginlik, ülke hızla kalkınıyor, ekonomik göstergeler çok iyi.... Çok iyi demiş, çok iyi. İsmet İnönü biraz düşünmüş, "ben katılmıyorum sizin durumunuzun iyi olduğuna" demiş. Adam şaşırmış, İnönü açıklamış: "Ülkeniz çok zor bir coğrafyanın ortasında yer alıyor. Tüm komşularınızın topraklarınızda gözü var, ve bu tehlikelere karşı size kendinizi güven içinde hissettirecek güçlü bir ordunuz yok! Geleceğiniz tehlikede!" Erdal İnönü en sonunda ekledi; "Ben bu sözleri dinlerken iç savaş vardı Lübnan'da."

4. Ürdün - Ürdün'de seçimler yaklaşıyormuş, İnönü de Büyükelçi'ye sormuş "Seçimler nasıl geçicek?" diye. "Bir sorun olmaz" demiş adam. Ürdün'de ortalığın biraz karışık olduğu haberleri geldiği için galiba, İnönü biraz garipsemiş ya da şaşırmış bu rahatlığa ve bunu da belli etmiş kendince. B.elçi, "haa demiş, tabii sizdeki gibi olmaz bizde seçimler. O kadar özgür bırakmayız biz halkı. Nasıl bırakıcaz? Halkin tümü ülkenin bütünlüğüne inamıyor ki. Halkın bir kısmı etraftaki Arap ülkeleriyle birleşip başka bir devlet kurup, oradan yoluna devam etmek istiyor. E biz nasıl serbest bırakalım bunları?

Hiç yorum yok: