15 Mayıs 2007 Salı

Acil Demokrasi Alarmı

1990...
Bulutsuzluk Özlemi ikinci albümünü yaptı.
Bana göre ikinci albüm, rock müzik ritm ve melodilerini, anadolu sesleri ile harmanlayarak mesaj kaygılı şarkılar üreten, o günkü pop ağırlıklı müzik piyasasında kendi mecrasını oluşturma çabasındaki Bulutsuzluk Özlemi'ni, oldukça başarılı bir pozisyona taşıdı.
Çoğunluğu üniversiteli gençlerden oluşan, 'belli' bir dinleyici kitlesine hitap eden grup, özel konserlerinin yanı sıra (basından takip edebildiğim ve hatırladığım kadarıyla) üniversitelerin bahar şenliklerinde veya rock barlarda, ellerde biralar, kollarda sevgililer eşliğinde zevkle dinlenir, gençliğin isyankar enerjisinin dışavurum arenalarında hep bir ağızdan bağırılırdı:
Güneşimden kaaç!!

2007...
Bulutsuzluk Özlemi bu defa cumhuriyet mitingi meydanlarında, sahnede.
Rejim değişikliği kaygıları, laiklik tartışmaları, anayasa mahkemesi kararları, muhtıra etkisi, halkın tepkisi, ebe sobe derken, demokrasi kavramı artık tabandan tavana az ya da çok herkesin hayatına girmiş.
Çağlayan ve İzmir mitinglerinde, meydanları dolduran yüzbinler, zannediyorum Bulutsuzluk Özlemi elemanlarının da şimdiye kadar hiç görmedikleri bir susamışlıkla haykırıyorlar:

Çelişkiler keskinleşsin diye
Böyle mi geçsin ömrüm?
Aaacil demokrasi!
Aaacil! Aaacil!!!

Muthiş bir istek ve coşkuyla, hoplayarak, zıplayarak; halk türküsü sanatçısının hemen ardından sahne alan Bulutsuzluk Özlemi'ne milyonluk koro eşlik ediyor.

Bugün bu şarkıyla meydanlarda acil demokrasi alarmı verenlerin bazıları, eminim 17 yıl önce, çocuklarının bu uzun saçlı, 'bitli rockçı'ları dinlemesini içten içe kaygıyla karşılıyor, yoldan çıkma tehlikesi addediyordu.
Çağlayan ve İzmir mitinglerinde biraraya gelen yüzbinlerce insan, farkında olarak veya olmayarak, başka değerlere de sahip çıktı.
Denize düşen yılana sarılır edasıyla değil, gerçekten öyle hissettiklerini belli ederek,
birçok insan, Bulutsuzluk Özlemi için 'iyi ki varmış' dedi, grupla gönül barıştırdı.

Bulutsuzluk Özlemi sevenler de, zamanında şarkının hakkını vermiş olmanın gururu ile, acil demokrasi şarkısına, şimdiye kadar hiç hissetmedikleri coşkun ve farklı duygular ile eşlik etti.

Acil demokrasi şarkısı gününü saatini bekler gibi patladı.
Bence diyebiliriz ki bir şarkı, hem ait olduğu mekana, hem de ait olduğu kitleye ulaştı.
Çıkışından 17 yıl sonra.


1 yorum:

dominus dedi ki...

oncelikle ikinci aktif katilimcimizin yazisini yazdigini bana agzindan kacirdigi ve boylece yapmak istedigi surprizi bozdugu ani hatirlayarak, suratimda bir gulumseme ile bu satirlari yazdigimi belirtmek istiyorum.
Evet bulutsuzluk ozlemi sanki ait oldugu yeri bulmus, bu tur bir muzik yapisinin ortami daha yeni yeni hazir olmus gibiydi. Bu tespit cok yerinde.
Ilginc olan bir nokta da, bu mitinglerin cok onemli bir sonucu olarak, bu gunlerde turkiyede herkes demokrasiyi tartisiyor, demokrasi nedir? sudur, hayir alakasi yoktur, oyledir boyledir derken, bir sikinti var ama herkes demokrasi konusuyor. En azindan kaybettigimiz zamani bu tartismalarla telafi etme sansimiz olma ihtimali var, demokrasiyi ogreniyoruz.