9 Nisan 2009 Perşembe

Incredible India, unforgettable goa...

Sonunda cikiyoruz havaalanindan biraz hava alabilecegim. Bahreyn aktarmali toplamda 6 saat süren ucusumuz kayitlarda 12 saat gecmekte. Goa bileti alinsin, kalacak yer bakilsin, free transfer beklensin derken 18.00 yapmisiz saati. Goa ucusu sabah 6 da, indian airlines, 3400 rupies..Ilk 50 ye bolup dolar ederini bulma calismalari, ne zaman alisagiz acaba? Havaalanindan otelimizi ayarliyoruz . Oda fiyati 2000 rupi. Siki pazarlik ediyoruz anca bu kadar iniyorlar. Hindistanda birinci kural : her sey icin pazarlik et! Tatilimiz boyunca kalacak yer icin en yuksek bedeli veriyoruz, ama havalanlari pek guvenli degil bu gunlerde.. Teroristler otellere, tren istasyonuna saldirmislar her an sira buraya da gelebilir. Ciddi bir guvenlik aramasindan gecmedik. Ellerinde dedektor bile yok. Acık renk kıyafetli bambu sopali polislerin sayisi belli ki yeni artmis ama onlar da henuz saskin haldeler.. Savas ve terorden uzak, askeri gucu olmayan bir devleti silahlanmaya mecbur birakiyorlar. İlerleyen gunlerde Hindu gazetelerinden takip ediyorum dunyanin diger polis teskilatlarindan ornekler veriyorlar ve sorguluyorlar ne kadar silaha ihtiyacimiz var? İcim aciyor, Hindistan yavastan kendini sevdirmeye basliyor..

Bir anda sari siyah bir bulutun icine giriyoruz.. nem mi bu, 35 derece sicaklik mi, toz toprak mi, havadaki koku mu, insan kalabaligi mi? Bir sigara yakiyorum, takiliyor havanin agirligina gecmiyor bogazimdan. Gece olunca diyorum, belki biraz nefes alabilirim. Tropik iklimdeyim oysa gecesi gunduzu mu var?

Taksiyle kalacagimiz otele dogru yola ciktik..is cikisi mi, ne bu kalabalik ? otobusler hinca hinc dolu , yollar dolu, surekli korna caliyo herkes. Kamyonlarin arkasinda “Horn please” yaziyor. Dikiz ve yan aynalar kirik veya yok, korna dururken tam olarak ne ise yaradiklari anlasilmamis. Ve tabi yayalar da yoldan ancak korna calinca cekiliyor. Geleneksel sari elbiseli kizlar rengarek dolaniyorlar. Zaten trafik ters yonde bi de kesmekes bi de surekli dat dat dat dat..kaldirimlarda acik yiyecek satanlar, meyve sulari satanlar, hint fakirleri.. Ara ara burnumuza gelen icimizi hoplatan keskin baharat kokulari… otel 15 dakka uzaklikta demislerdi, yarim saattir Bombay trafigindeyiz. Mecidiyekoy trafiginde mi kalsaydim?Bakirkoyde mi tikansaydim, Bombay trafigindeyim iste..

Otel dedigimiz sey iki yildizli, oda dedigimiz dort duvar..Penceremiz yok klimamiz var. Hah bi de televizyon. Ya Bollywood filmlerini izleyebiliriz, ya da teror haberlerini.. Kitledik kapimizi cikmayacagiz disari. Ton baliklarimiz var, suyumuz var. Daha uyur uyanik karisik ruyali saatler gecirecegiz, uc gibi havaalaninda olacagiz, daha goa ya varacagiz..

Vardik. Ele ele tutusarak iniyoruz ucagin merdivenlerini. Karsimizda koskoca GOA yaziyor, inanamiyorum!!! Bir hayalim gercek oluyor!!! Yuz reflekslerimi kontrol edemiyorum, aglamakla gulmek arasindayim… nefes aldigimi hissediyorum..

Hedefimiz belli. Anjuna Beach e gidicegiz, bir zamanlar hippilerin nu yasam denemeleri yaptigi, backpackerlarin meshur plajina..Pre paid taksi 750 rupi, yaklasik 50 km mesafe, 45 dakikalik yol.. Taksimizde tutsuler, kucuk buda heykelcikleri, palmiyeler arasindan ilerliyoruz. Ara ara Portekizlerden kalma evler, kiliseler, Budist tapinaklari, okula giden Hindu cocuklar, lokal sabah mahmurluklari manzaramiz olmakta. Elimizde gezginlerin bestsellerı Lonely Planetin Goasi, kalacak guest house bakiyoruz..Kalacak yerinizi ayarladiniz mi diye soranlar, bakiyoruz iste simdi :) Sunset Guest Houseu gozumuze kestirdik, parti marti haberleri de burada kolayca edinilirmis, gussseeel.. Flea Market alanindan geciyoruz simdi bos ama carsamba bekle bizi, alis veris ne demek ogretmeye gelecegiz..

Sunsette yer yokmus, bos yer zor bulursunuz yanda Top Shop var oraya sorun dediler. Oda bi yatak bi banyo, bi hamam boceginden olusmakta. Hicbir hijyen malzemesi bulunmamakta (Tabi ki cantalarimiz islak-kuru tuvalet kagitlari, sabunlar, pureller, sampuanlar dolu dersimize calisip gelmisiz). Ama pervane var, otantik hint desenli carsaf var, iki de sandalye var. E bizim de jetlag olmus, uykusuz kalmis beyinlerimiz, yorgun dusmus bedenlerimiz var, kabul ediyoruz. 550 rupiden hop 500 rupi oda fiyatı. Adam basi 250 rupi, bol 50 ye, 5 dolar gecesi. Eh fena degil. Seriyoruz evden getirdigimiz yastigimizi carsafimizi soyle bi iki saat uyuyoruz. Sahile bir ayak bassam, bir denize girip ciksam iki sahili kolacan etsem cozucem durumlari biliyorum..

Anjuna beach 2-3 km uzunlukta, sahil boyu onlerinde rahat minderli tahta sezlongları bulunan snack barların, kiyafet zimpirt satan kucuk kucuk bambu dukkanlarin bulundugu, heryerinden coconut agaclari fiskiran kumluklu bir plaj. Her yerde gezen, oturan, guneslenen inekler ve onlarin fotograflarini ceken turistler var. Bu gunlerde memleketinde kurban bayrami kutlayan bizler icin inekler surekli bir espiri konusu. Onlerinden gecmemeye, saygida kusur etmemeye calisiyoruz tabe : )Plaji boydan boya gecip sagindan solundan kerteriz almak suretiyle en uctaki Andy’s de artik bisiler yiyelim diyoruz. Tad ve hijyen konusunda tedirginiz. Ben bi vegatable tost bir de kola ( seker ihtiyacim var, global tadlara siginiyorum) soyluyorum. 40 Rp tost + 50Rp kola. Diyet kola 70 Rp. Niyeyse artik? Vegatable tostumun icide domates peynir salatalik sogan var..Sogan bir sabah kahvaltisina bu kadar mi yakisir, bundan sonra sabahlari soganli tostlar yemege karar veriyorum.

Donus yolunda deniz kenari hostel bakiyoruz. Yarin tasinmak uzere bos odalar buluyoruz. Bulamazsiniz demislerdi oysa. Eee ilk gun kandirilmalar olacak o kadar. İstesem de Hintlilere kizamiyorum. Dunyanin aglayan yuzune, yillarca somurulmus ac birakilmis, kastlarin sinirladigi kara derili insanlarin kara gozlerine baktikca kizamiyorum.

Sezlonglarimiza yerlestik iste, karsimizda Arap denizi, kumlu, yavas yavas derinlesen ,cekim gucu kuvvetli dalgali. Arka fonda hint usulu nefis chill out sarkilar calmakta..Sicaklik 35 derece ama hafif ruzgarli bu nedenle hissedilen 32 derece. Surekli onumuzden tropik meyve saticisi kadinlar, masaj yapan adamlar, fal bakanlar, dumbelek satanlar hena(hint kinası) yapan kizlar gecmekte .. Etrafimizi saran Hintli kizlar surekli come too my shoop prooomisee lateer nice too meet youu, you’re like chickeeen demekte. Thank you ,promise, noo thanks, later later demekten bitap dusuyoruz..Turkey den geldigimizi duyunca cok sasiriyorlar,ilk defa duyuyorlar..Bi ara yanimizda yatan cocukla aramizi bile yapmaya calisiyolar, tanisiyoruz biz de cocukla İsrailli adi Niv (Bknz. Goaya gidip İbranice ogrenmek) .. Hos bes derken aksam nerde yemek yesek diyoruz ben sizi bir yere gotururum diyor ayriliyoruz…

Hazirlandik aksam yemegi icin Niv geldi. Bi baktik motorla gelmis. Insanlar oralara 4 ila 6 aylik sureler icin geldiklerinden ev bir de motor kiraliyorlar. Motorlar cok ucuz satin alip sonra satmak bile mumkun. Bu sayede cevre plajlari gezmek cok daha kolay oluyor. Biz de bindik koyluler gibi uc kisi motora yemek yiyecegimiz yere gittik. Biryan adli restaurant acik mutfakli bir hint kebabcisi. Orda Chicken Sahti Kebab yedik, yaninda da Product only for Goa olan Kingfisher marka litrelik strong biralardan ictik. Strong da strong yani :) Bu gazla ciktik Vagotara Nineball adli clubte meshuuur goa trans muzigiyle cosmaya gittik..Berbat yollarda uc kisi motorda giderken yolumuza cikan ineklere allahim sana geliyorum deyip durduk :) Veremden mi olseydim, yaslanip ecelimle mi gitseydim, Goa da motor kazasi gecirip oldu olurum iste..

Dokuz gibi bara gittigimizde cok hizli moda girmek zorundaydik cunku on dedim mi muzik birden kesiliyor, isiklar yaniyor ve herkes hizlica mekani terk ediyor. Motor parkinda herkes birbirine parti nerde parti nerde diye soruyordu. Orlardan birseyler yakalamak mumkundu ama biz bu bir saatte yeterince eglendigimiz icin evimizin yolunu tuttuk . Kendi muzigimizle kendi kucuk partimizi vermek uzere..

Cumartesi gunu artik olaylari cozmus vaziyette gecti. Sahilde kisilerle sohbetcikler muhabbetcikler. Hepside aydin insanlar, Ataturku bilmiyolar ama eminim tanisalar severlerdi. Konusmalarimizi duyanlar bizi Rus sandi (ben bunu alfabemizdeki Ç harfine bagliyorum), pazarlik yapma gucumuzu gorenler bizi İsrailli sandi, Ingiliz olup olmadigima dair aralarinda iddiaya girenler oldu. Biz de bol bol “in my country” li cumleler kurduk, vatani milleti tanittik. Bir sure sonra baktik ki ben cevreye cok hakimim ucan kus kacmiyor gozumden muhtarlik secimlerinde adayligimi koymama, Goaya muhtrella olmama Atli katliyla oy birligiyle karar verdik.

Cumartesi gecesi yakinlardaki bir gece pazarina gidelim dedik. Yolda karanliklardan onumuze cikan saticilarin etkisiyle ve de kafamdaki gitmeyelim sesini durduramam nedeniyle Asli kusumu yoldan dondurdum. Tribe girdim bak kizi da engelledim diye uzulsem de nasi gece pazarindan geri kalirim diye dusunsem de o an cok dogru gelmisti. Sonra dan Kanadali Chris’ten(Evereste cikip Goa’ya inen) ogrenecektik ki bomba bulundugu icin pazar iptal olmus..Bir kere daha 6th sensim galip gelmisti i see dead people demisti..

Birbirine benzeyen plaj gunleri ve geceleri disinda akilda kalici noktalar. Little Vagotor ve Arambol plajlarina yaptigimiz geziler. Tuk tuk veya cocotaksi benzeri Riksalarla gunubirlik bu plajlara gittik. (Hindistan taksi kurallari: 1- Mutlaka gidecegin yeri soyle anladigindan emin ol mumkunse tekrar etsin 2- ucreti konus, bastan pazarligini yap 3- Cok pahali de umursamaz tavirlarla yoluna devam et mutlaka geri cagiriyorlar 4- asla parayi onceden verme dogru yere geldigine emin oldugunda ver)Arambol coook buyuk bir plaj. Gece sahilde kumlarin uzerine masalar attilar bizde deniz mahsulleri keyfi yaptik. Arambol de garsonlar genellikle Katmandululu. Hintlilere gore daha cakal bunlar. Bizi ulkelerine davet ettiler..Bir gun mutlaka diyerek ayrildik yanlarindan. Ordan gunduz plajda tanistigim sarisin, beline kadar rastalari olan Julien adli fransiz kemanci cocugun konserini dinlemeye gittik. Bu grup batili hint enstrumanlarindan ham, tabla ve ek olarak keman ve saksafonla hint muzigi yapmaktaydi. Samsara adli plaj barinda kumlarin ustune oturup Kingfisherlarimizi yudumlayarak dinledik, sonra evimize, anjunamiza geri donduk ..

Carsamba pazari(FleaMarket) yine merakla bekledigimiz gunlerdendi. Yine bomba korkusu vardi ama bu sefer 6. hislerim okey verdi, biz de gittik. Koskocaman bir pazar, arka fonda surekli trans muzik calmakta. Hersey rengarek pek guzel ama alici gozle bakinca bir sey almakta zorluk cektik. Hepsi burada da var. Evet ucuz ama buradan almadigimi oradan neden alayim gibi bir dusunce hakim. Biraz hayal kirikligi yasasakta tabi Hintlilerin hatirina bitip tukenmeyen pazarliklarin sonunda bi kac bisiler aldik iste. Bu arada Flea Markete cok yakin olan, lonely planette yazan German Bakery adli nefis restauranti kesfettik hatta aksam yemegi icin de oraya gittik. Aksam orda da baska bir batili grubun yaptigi etnik canli muzigini dinledik. Bi tanesi saz caliyordu.

Yine harika yemek yedigimiz yerlerden bitanesi Xavier adli restaurant oldu. Ben orada kopek baligi yedim. Koskocaman nefis kopekbaligina ki en pahali yemekti 300 Rp. gibi komik bir para odedim. Yemek icmek bu kadar ucuz olunca biz de hic bir masraftan kacinmadik tebi. .

Hah bi de Zoories var oda kayaliklarin uzerinde nefis gun batimi manzarali bir restaurantti. Gunes batarken kayaliklarda Hintlilerin denize mumlar birakip dua etmelerini izledik..

Ve vagatordaki Juice cu . Onundeki kucuk meydanda hippilerin toplastigi, baris cubuklarini tutturdukleri, bir cesit kurtarilmis bolge.. Gunboyu birbirinden nefis juicelarda cabasi. Pineaple, coconut, mango, banana, grape sulari, milk shakeleri, meyve salatalari nefisti.

Bunlarin disinda gunduz sahilde flier dagittiklari, filmleri duyurduklari barlardaki acik hava sinemalari da yine vazgecilmez aktivitelerimizden oldu. 6.45 ve 22.00 seanslarindan biz genelde eglence cikisi ondaki filmin sonlarina (misal Spider3,Quantum of Solance) denk geliyorduk. Sinemaya ugramamizin nedeni filmlerden cok, en ama en cok sevdigim Hint lezzeti Pakora nin sadece sinemalarda yapiliyor olmasi idi. İci peynirli yamuk yumuk pakoralar munch yildizlari olarak gecelerimi aydinlatti :)

Son olarak sansli bir sekilde denk geldigimiz dolunay.. Aksam uzeri Haldun ve İdil’in tavsiyesiyle Anjunanin en guney ucuna gittik. Burada saat dort itibariyle trans muzuk baslamakta ve oldukca ilginc tipler dans etmekte. Burada Katolik bir Hintli gemici ile tanistik. Bizim onunla konusmamizdan oyle mutlu oldu ki, daha once İstanbulda da ona cok iyi davrandiklari icin bize ickiler uzerine ickiler ismarladi. Hatira fotolari cekildikten sonra biz kumsalda sekizler cizerek tekrar kuzeye evimize dogru yuruduk . Ay o sirada coktan yukselmisti. Calangute da dolunay partisine cagirmisti herkes ama biz dolunayda denize girmeyi tercih etik.. Dalgalar deli gibi gel git yapiyordu, bizi yerden yere atiyordu. Eh dedim bir kez daha, belediye cukuruna mi dusseydim, otobanda tren mi carpsaydi , goada dolunayda gece denizde gulmekten bogulurum iste..

Donus zamani gelmisti … Yoldan gecerken bizi verandasina davet eden İsrailli cocuun evinde tanistigimiz, bir partide aldigi bisiyin etkisiyle herkesi banana olarak goren ve sonrada karisini bosayip goaya yerlesip bananali tsortler yapip satan Multy Banana lakapli adam gibi kafayi kirma ve de yerlesme planlari yaptim. Hatta tam Flea Markette cok iyi bir fikir de gelmisti aklima ama bizim yakin zaman hafiza suremiz 5 sn yeye indigi icin aninda unuttum..Et yememekten herhalde :)

Saat ikide taksi gelecek. Artik kahveportakal rengini almis kolumdaki saatime bakiyorum. Bize gore iki size gore sabah sekiz bucuk. Rotar yapma olasiligi nedeniyle aksam yedide degil de dortte ki ucaga binmek zorundayiz. Saatler o kadar degerli ki 2 saat icin bile cok uzgunuz. Keske sabah ucagimiz daha gec olsaydi Keske domestik ucuslari kontrol etme tecrubesine onceden sahip olsaydik. O zaman cumartesi gecesini havaalani yerine goa da gecirebilirdik. Lakin donmemiz lazim muhim sehrimizde muhim islerimiz bekler bizi. Ucagimizi kacirma gibi bi riskimiz olamaz. Tabi biz ucagimiz keske gec olsaydi diye dilerken biraz konuyu acmamisiz demek ki sabah havaalaninda check ine gittimizde gulf airde calisan Hintli amcalar bize ucagimizin rotar yapacagini, Bahreyn deki aktarma ucagimizi kaciracagimizi bu nedenle Bahreyn de bizi bi gece agirlayip pazartesi Istanbul ucagina bindireceklerini dediler. Butun gece bankta uyumus gozlerimden cikan atesle, sinirden gittikce kabaran saclarimla adamcagizlara bugun icinde istanbulda olmam gerektigini gidip butun ucuslari kontrol etmelerini onlar etmezse kendimin edecegini izah ettim. Hayir Hintlilere kizamama zaafim da var.. Neyseciime emirates ten zar zor 9.45 ucagina( ahh ahh basindan boyle olsaydi ya) yer buldular da Dubai uzerinden bizi yoladilar. Promise verdigimiz de gitmedigimiz satici kizlarin ahinimi aldik nedir donus yolculugumuz 35 saat surdu. Artik jetlagleri siz hesap edin :)

Son sozler: mutlaka bir yol bulunacak goaya geri gidilecek mutlaka ama mutlaka bu sefer daha uzun sure kalinacak. O zamana kadar goa nin goa olarak kalmasi icin dua edilecek..

Bir goan atasozu;

You can do everything. You are in goa!!

Anjuna tezahurati:

Biz an-ju-na-ciyiz, guneye karsiyiz,
Hayat anjuna da olmak demektir
Vagatora gideriz, arombolu severiz
Ama en coook anjunaciyiz biz (beşiktas marsi seklinde okunacak)

Ayşıl Pınarbaşı
17.12.2008
İstanbul

6 Nisan 2009 Pazartesi

Yemeksepeti NYPD siparişi

Burayı tüketici köşesinde dönüştürmek gibi bir niyetim yok ama bundan sonra, çok sık yaşadığımı tükerici sorunlarımı insanlara duyurmak için bu mecrayı da kullanmaya karar verdim. Gökçe'nin koçtaş hikayesinin aldığı müthiş rating de gaz verdi tabii..

Artik ulkemizde benzer bir sacmalik yasamadan gecen 1 hafta olmadigindan, bilincli vatandas olmaya calisanlarin enerjileri sürekli tukendiginden, ve de sipariş verdiğim anda cok ac oldugumdan, bu geceki saçmaliği uzatmadim ve belki sonrasinda size yazarsam daha akillica hareket etmis olurum diye dusundum. Nitekim siparisi sitenizden verdigim icin, restaturant kadar sizin de sorumlulugunuz oldugunu, hatta benim muhatabimin siz oldugunuzu dusunuyorum.

Dun gece, canim herhangi bir seyi cok cekmedigi icin, sansi yemeksepeti notlarina vermeye karar verdim. Acik restaturantlar icinde NYPD, Yildiz, yanindaki indirim ve promosyon ikonlariyla kendini gosteriyor, 9-9-10 olan notlariyla dikkat cekiyordu. Fazla uzatmiyim dedim, girdim. Tek kisilik kucuk menuyu sectim, kucuk pizza, salata ve icecek 12,75 TL. Hatta kucuk hesaplara girip, icecek istemedigimden, salata ve pizzayi ayri ayri alsam diye baktim; basit bir akdeniz salatayla zaten fiyat 14 TL oluyordu. Bir de uzerine yemeksepeti uyelerine %10 indirim ikonu oldugunu hatirladim, fiyat 11,48 TL oldu. Sitenizin gonderdigi sonr raporda da boyle yaziyordu.

Siparisi verdim beklemeye basladim. Ac oldugum icin net olarak farkindayim, 35 dak. sonra geldi. Bir yandan ‘ne gerek var’ diye icimden gecirmeme ragmen, kredi kartini uzatirken ‘ne kadar?’ diye sordum. ‘12,75’ dedi, hemen arkasindan da ekledi, “yemeksepeti oldugu icin kampanya yapamiyoruz!”. Uzama ihtimaliyle aramizda baslayan diyalog soyle gelisti:

B – O ne demek zaten yemek sepetinde gordugum fiyat 11,48’di??

O – (Kendinden emin, hatta bu işlerin böyle olduğunu bana öğreten bir yuz ifadesiyle) ama menu olduğu icin yapamiyoruz...

B – Olur mu canim, ne alakasi var? ben siparisi yemek sepetinden verdim, orada ne görüyorsam fiyat odur.

O – (Bu arada kendisine uzattigim kredi kartindan parayi cekiyor ve de sesini cikarmiyor)

 

Kara ani gelmisti; 1 TL icin kriz mi yaraticam, yoksa paşa pasa paracıklari odeyip, yemeği mi yiyecegim? 1 TL’sine bakmam normalde ama,

 

B – Çok aç olmasam geri yollardım.

O – Menü olduğu için..

Hala bana menü diyor... Çok isterdim geri yollamayı ve şöyle bir nutuk çekmeyi...

-          Bak kardeşim, ne alaksı olduğu anlaşılmayan gerekçeler sıralama bana. Salak gibi mi görünüyorum? Ben bunu yemeksepetinden sipariş ettim, orada ne yazıyor, bak ekrana ne yazıyor? 11,48 TL di mi? Sipraiş aynı, menü aynı, daha sen bana ne anlatıyorsun? Git bunu geri götür, müdürün yesin. Sonra da yemeksepeti’ne telefon, biz sizin sitenizde yazanlardan farklı fiyatlar talep ediyoruz müşterilerimizden haberiniz olsun de!

Yollamadım, nutuğu da çekmedim. Yemeğimi yedim ama sinirle yükselen adrenalin açlığımı bastırdı, keyfim kaçtı.. Nooldu? Güzel medenice bir internet siparişi verelim dedim, işte böyle oldu.  Notlarda da yönlendirme mi var şüphesini duymaya başladım. Salatada hiçbir numara yoktu. Pizza fena değildi açıkçası, hani 10 üzerinden 8.5 diyelim. Servis, zaman ve servis elemanı açısından 6, hadi bilemedin 7, ama tüm bunları bastıran ‘pişkinlik’ notu 1. Bu notları da oraya aktarırsanız sevinirim.